13 Nisan 2014 Pazar

300 Yüzsüz Spartalı

Ev halkımın karıncalara karşı yürüttüğü amansız mücadelede 6. aya girildi. Önceleri, 'kışın üşüdüler de  üç beş tanesi yolunu şaşırıp bizim eve girdiler zaar' gibi ılımlı politikalar güttük. 

Halıda koltukta zaman içinde "karşılaştığımız" karınca kardeşlerle müzakerelerin sonuçsuz kalmasıyla, sağdan soldan arak bilgiyle evi defne yaprağıyla donattık. Halı altları, cam dipleri... Ayakları kesiliverir dediler. Hiçbir işe yaramadı. Kolonilere hiç istemesek de kimyasal silahlarla giriştik ve sonrasında günlerce ceset kaldırdık. Bitti sandık. Daha çok geldiler.

Zehri çektikçe kafası güzelleşen karıncalar daha da azmanlaşmaya, üstümüze başımıza tırmanmaya başladılar. Böylece salonu onlara bıraktık; edebimizle çekildik. Ee bükemediğin bileği öpeceksin.

Annem daha çaplı zehirlemelere karşı çünkü cildimiz de zehirden etkileniyormuş. Hal böyle olunca oturduk kafa patlattık. İşgal ettikleri alanları, gezmeyi en çok sevdikleri rotaları belirleyip coğrafi haritalar çıkardık. Stratejilerini çözmeye çalıştık.

Biyolojik incelemeler başlattık,sapır sapır üremelerine bir açıklama getiririz belki diye.. Seçtiğimiz Alfa ve Beta karıncaları fanuslarda besleyip çiftleşmelerini bekledik. Boş... Ya Alfayla Beta birbirinden elektrik alamadılar, ya biz bakarken yapamadılar, ya da kısırdılar, bilemiyoruz. Sonuçta öyle korktuğumuz gibi üremiyorlardı; gece bir koyup sabah kırk almıyorduk yani.

Pet karınca yiyen aramalarına başladık. Güney Amerika'dan filan bakıştırıyoruz. Şöyle acar bir tane                                                                                      getirteceğiz nasipse.


Çalışkanlıklarıyla çocuklarıma örnek göstermeyeceğim bir hayvan artık karınca. Hatta öyle ki, nefret sıralamamda sivrisinekle yarışır hale geldi kör olasıca. Kör demişken, hani kördü lan bunlar? Ayrıca bunların başında kim varsa Leonidas resmen halt yemiş yanında.

Döşemelerin altında kat kat şap beton olduğunu bildiğimize göre temelimizi yediklerinden artık şüphemiz yok. Buradan yetkililere evvelden bildiriyorum: Birgün bizim ev çatadanak çökerse, müteahhitiydi ustasıydı kafa şişirmeyin; bizim altımızı karıncalar oydu.
Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.



2 yorum:

  1. kimyasala başvurmadan önce diyalog yollarını bitirseydiniz keşke. Biri olmadı bir başkasını deneseydiniz belki katliama gerek kalmazdı

    YanıtlaSil
  2. Tüm yolları denedik, tebeşir, kokusuz sprey, kahve, vb... Bugün itibariyle karınca kardeşler evin alakasız bir ucundaki balkonun zeminini simsiyah etmiş durumdalar; gitmiyorlar. Gerçekten...

    YanıtlaSil

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.