26 Nisan 2014 Cumartesi

züccaciye gurusu


Geçtiğimiz iki hafta hem çok stabil hem süper hareketli geçti. Bir kere benim yarim artık cendermede onbaşı değil; senin benim gibi normal vatandaş oldu olalı ona her şey daha bir güzel, her şey daha bir anlamlı şu hayatta.


İstanbul'da çok ağır şartlarda askerlik yaptığından pek de özlemeli, üzülmeli bir askerlik süreci yaşayamadığımızdan bahsetmiştik. Mektuplaşmak, telefonlara koşmak şöyle dursun bir kere kışlada bile ziyaretine gitmedim. Ha bu da benim odunluğumla övündüğümden değil, çoğu hafta sonu zaten beraberdik diyedir. Ancak yine de askerliğinin zorlu gecelerinde ona yarenlik eden şu kitap, yıllar sonra anlatacağı bayık askerlik hatıralarını renklendirecektir.


Geçtiğimiz günlerde 23 Nisan'ı kutladık. Selfie icat olduğundan beri boş vakitlerimde çocuklarla selfie çekiyoruz, pek eğleniyorlar. Okulumuzda klasik aktiviteler eşliğinde kutlanan bu güzelim bayramın bizi en çok güldüren kısmı tatili oldu elbet. Çok pis tatil yapıyoruz bu iki haftadır; hani o kadar pis ki anlatsam aranızda yarın istifa edenler olur.


Neyse efendim, tatil günlerinde güzel kahvaltılarla başlıyorum güne. Geçenlerde de annemin serpme pazar kahvaltısıyla taçlandırdık bu kahvaltılarımızı... Nasıl tazelendik anlatamam.



Sık periyotlarla seyreden tatillerimi değişik aktivitelerle geçiriyorum. Bir kere hala spor salonuna gidiyorum. İlk başta birkaç kilo verme motivasyonuyla başladığım spor son günlerde yerini "bana da bir hareket oluyor böylece" tesellisine bıraktı. Zira ben ne kadar kalori yakarsam gelip o kadarını takviye etme hakkını kendinde bulan yeme arsızı bir insanım.


Ooo süper dimi? 
Evet işte böyle ödüllendiriyorum kendimi. Aferin, aferin...
Aktivitelerimden biri de mutfak. Anlıyorum ki ben yemek yemeyi sevmesem kimse için yumurta bile kıracak insan değilim. Bu pastayı yapmaya da krize yalnızca üç gün direnebildikten sonra karar verdim. Emin olabilirsiniz, afiyet oldu.

Tarifini isterseniz hemencik paylaşırım. Mutfakta sinsiliği hiç sevmem zira. Lezzetler paylaşılmalı, nesillere aktarılmalıdır.

Başka bir aktivitemiz de bir süredir çeyiz toplamak. Biliyorum biliyorum, hepiniz sarsıldınız. Bir de beni düşünün. Ama hayat zor gençler;  tenceresiz, tavasız, porselensiz evlilik olmuyor. Adapazarı civarında  olup evlenme arifesinde tecrübesiz arkadaşlarım varsa onlara da buradan artık bir züccaciye gurusu olduğumu bildirmek isterim. 

Bu arada let me tell you something. Bu pasta var ya, aslında hiç de böyle değil. Çileklerin kimi kusurlu; kremanın kimi yeri tortulu kimi yeri pürüzsüz, gayet de amatör, sadece yemelik alelade bir pasta işte... Ama bu akıllı telefonlar sağ olsun her şey o kadar mükemmel o kadar profesyonel ki! 
Buradan hareketle, başka insanların çektiği efektli tüm fotoğrafların da aynı durumda olduğuna kanaat getirip kıskandığım kareler için teselli buluyorum. Kahvaltılar, hediyeler, arkadaşlar, manzaralar... Ne çektiniz be!

Bugün cumartesi, çoğunuz gezip tozacaksınız ya hani, paylaşın paylaşın. Instagram'dayım, bekliyorum. Peşinen bok ettim resimlerinizi nasılsa.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.