13 Eylül 2013 Cuma

Canımsın Kuş Uçuşu. Öteki mahallede anlattıklarımı gelip sana da söylemek istedim.

Şimdi benim “escapist” bir ruhum olduğu malum; sıkıya gelemeyen, rutin sevmeyen bir arkadaşınızım. Dolayısıyla şu anda size, bu kez Wisconsin değil ama Machu Picchu’da sesleniyor olmayı dilerdim. Hiç gitmedim ama gitsem çok beğenirdim. Yüksekleri seyreder, huzur bulurdum, uzaklaşırdım. Muhtemelen üşürdüm de. Nankörlüğüme sağlık ancak gına geldi sıcak havalardan.
Nişanımız oldu, bilenler bilir, güzel geçti; umutlarımızı sallanan bir kurdelanın ucuna bağladık; iyi şeyler diledik herkes için. Gözlemlerime dayanarak nişanlanmayı düşünen arkadaşlara naçizane şu tavsiyem olabilir: bir fotoğrafçıyla anlaşın ya da tek bir kamera bulundurun ortamda. Aksi halde bir fotoğraftaki altı kişinin altı farklı objektife baktığı, bu anı da yedinci bir kameranın görüntülediği akla zarar fotoğraflar elde edersiniz.
Fotoğraf konusunda çok kötüyüz, doyumsuzuz. Nişan, düğün, sünnet vb. organizasyonlarda fotoğraf çekmek artık “anları ölümsüzleştirmek” değil, “anları öldürmek” demek. Zira bu sayede gelin kızımız ve damat oğlumuz pek de bir şey anlamayabiliyorlar o geceden.
Şimdi de uzunca zaman yatan bünyem iki haftadır, “yoğun iş temposu”na ayak uydurmaya çalışıyor. Direniyorum. İçinde bulunduğum şey aslında bir yıla hazırlık aşaması ama ancak an gelip öyle yıldırıyor ki, haftaya yavrucanlar okula geldiklerinde ne halt edeceğimizi düşünmeden edemiyorum.
Pazartesi öğretmen oluyorum, sınıfları dolduruyorum. Hafta sonu yatın dinlenin. Hepinize bol fitaminli günler diliyorum.
Size bir de şarkı bırakıyorum, my dear colleague Gözde tiçır hatırlattı dün. Enerji olsun.



2 yorum:

  1. çok güzel tespitler var. şarkı da on numara. Allah tamamına erdirsin. :)

    YanıtlaSil
  2. efenim çok teşekkür ettik :) başınıza henüz gelmediyse, aynından size de dilerim :)

    YanıtlaSil

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.