9 Aralık 2012 Pazar

mayalar yine güldürmüyor sayın seyirciler

Geçen kış Aralık'a salya sümük hasta ve umutsuz bir halde girmiş, kar duaları etmiş, doğum günümde şenlenmiş, yeni yılda ümit ümit ümitlenmiştim. 2012 daha bir güldürdü sağ olsun. Aralık dersen, pek hızlı girdik, pek hızlı yiyoruz.

Bazı gündem başlıklarımı paylaşıp, henüz kar görmemiş fakirler varsa onları bir çatlatıp gideceğim:

Bugün okuldan arkadaşlarla (artık benim okuldan arkadaşlar öğretmen arkadaşlar oluyorlar) Kartepe'ye çıktık. Kayak için komik denecek seviyedeki karda kızak konusunda bir harikaydık. 3-8 yaş arası kullanıma uygun ve bunun utanmadan açıkça belirtilmiş olduğu kırmızı laylon kızakları tutuşturdular elimize, saldılar bizi piste. Hız denemeyecek kadar yavaş bir salınımla aşağı doğru azıcık sürüklendik işte. Teknik açıdan ele alırsanız rezillikti ama biz ne kadar eğlendik? Paha biçilemez. 

Kıçlarımız, parmak uçlarımız bir süre sonra soğuktan özgürlüklerini ilan ettiler. Kalan uzuvlarımızla sucuk ekmek keyfi yaptık. Beynimizin henüz donmamış kısımlarıyla da şakalaştık. Çıtır çıtır soba başında sallanan sandalye eşliğinde çaylar geldiğinde çözülmeye başladık. Günün donmuş kısımlarını pek hatırlamıyorum; özet olarak herhalde bunları yaptık. 

Acı acı fark ettim ki çocukluğumun ciğerleri, güçlü bacakları, o yorulmaz vücudu çoktan gitmiş; iki kar topu savaşı yapalım dedik; içimiz çıktı.

Çocukluk demişken 90'ların çocuklarına harika bir haberim var. Yonca Evcimik dinleyip Kral Tv izleyen nesil, yaşlanmışız biliyor muydunuz? Bakıp bakıp te allam ya! demek isterseniz güzel bir dizi başlıyor. Sloganıysa enfes: 

Sokakta oynayan son çocukların dizisi, 90'lar.

http://videonuz.ensonhaber.com/izle/90-lar-dizisinden-ilk-fragman

Ha bir de, tüm dünyanın acınası bir biçimde 21 Aralık'a kilitlenmiş olması, bazılarının her gün oturdukları yerden (bölge olarak) yeni kehanetler fırtlatmaları çok eğlenceli. Azıcık kaptırsam o gün doğanların siz sıradan insanlardan farklı bir misyon için dünyaya geldiğimizi falan düşüneceğim. Belki bundan fantastik bir kitap bile çıkar. Mesela belki sizi biz kurataracağızdır. Belki böyle dağlar falan devrilince içlerinden mistik sığınaklar çıkar, onların şifrelerini sadece biz biliyoruzdur; herkes en fazla bin kişi kurtarabilecektir. Ortalık yas kıyamet, rüşvet filan tabi... Hayır onca zırvaya inanıyorsunuz da buna mı inanamadınız? Nedir?

Bir de anlamadığım, Mayalar bunu seneler evvel kehanet etmişler. Yeni mi çözümledin, yeni mi düştü jeton da şurda ki üç senedir bir Maya geyiği dönüyor. Daha önce neredeydik? En başından beri endişe etseydin, haber verseydin ya? Dünyanın sonunu bile yumurta kapıya gelince dert ediyoruz. Ölmeyi hak ediyoruz bence biz. Dürüst olalım şimdi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.