20 Haziran 2012 Çarşamba

emniyet güçlerinden toplu ara gaz

Bozdum ağzımı, bilginize.

Her gün tek tük şehit zaten veriyoruz. Zaten diyorum çünkü zaten hepimiz için birilerinin "bu vatan için ölmesi" bizim için günlük bir aktivite. Ha gün oluyor toplu halde "şehit veriyoruz". Biraz daha kulak kabartıyoruz o zaman, bu sabah biz uyurken birileri ölmüş lan diyoruz. Hem de boku bokuna... Kimle savaştığını bilmeden ve muhtemelen tam olarak ne için savaştığını da bilmeden. O zaman biraz daha trajik olabiliyor.

Devlet büyüklerimiz de böyle toplu kıyımlarda, halkın arasında hala sesi boyundan büyük tipler kalmıştır belki diyerek, bir çeşit önlem alıyor ki ortalık karışmasın. Her kıyımda da aynı terane tabi.

Şimdi canımız çok yandı ya... Ulleeeeeyynnn! Mehmetçik olayın üstünden bir gün geçmeden tozunu silkeliyor o batasıca, yerle bir olasıca dağların. Anasını belliyor o ağzı yüzü dümdüz edilesi piçlerin.

Pkk bedelini çok ağır ödüyor.

Genelkurmay şifa niyetine, öldürülen iki üç piçin leşini gösteriyor, iki üç rakam zikrediyor. Oh aman yarabbi içimiz soğuyor.

Tiksindim ya. Yaşamaktan soğudum. Allah belasını versin "menfur saldırının"da, ağızlara bal çalmalık açıklamalarda bulunan zat-ı muhteremlerin de. Hiçbirinize inanmıyorum da güvenmiyorum da. Haberleri kıçımla bile dinlemiyorum artık.

Devletin ne halt yediği belli değil; kolpa taziye mesajları yanı sıra n'apmaya çalıştığı hakkında da iki beyanat patlatsalar da çeksek sineye. Hazırız yani buna, ha iyi o zaman diyeceğiz. 

Tutturmuşlar bir pkk pazarlık konusu değil, etmeyiz ettirmeyiz. Sanki karşı köyden kan davalımız, cart cart atıyor. Adamlar altımızı oyuyor lan, tabii ki bir adım atacaksın sen de, bir yol bulacaksın, neyin afrası tafrası bu, neyin genişliği bu, kesenden mi çıkıyor bunca can...

Toplumumuzun, kürtajla bilmem neyle artmasından endişe edilen piç nüfusundan korkulacağına, günden güne katlanmakta olan yetim nüfustan korkulsa ya...

Polis dediğin ise, her gün bir sokak kenarında birine sokuyor copu, (bugünden itibaren demir cop) vatandaşın ağzını burnunu kırıyor. 
A neden? Nasıl becerdiniz ülkenin bütün psikopatlarını aynı birimde toplamayı? Ortada akademi bırakmadınız çünkü. İkiyle ikiyi toplayıp adını yazabilen polis oldu, oluyor, olacak. Sonra pos bıyık da çıkıp iki name yapıyor, böyle olaylar teşkilatımıza yakışmıyor da bik bik bik... Size girsin lan o cop! Kıçımın Behzat Ç.leri.


2 yorum:

  1. PKK konusunda yazdığınız duygusal cümleleri bir kenarı bırakıyorum. Ancak polis konusunda çok fazla bir bilgiye sahip olmadığınız ortada. güzel bir araştırma yapsanız, kendi yazdıklarınızdan dolayı kendinizi eleştireceğinize eminim.

    öncelikle, adını yazabilen polis oluyor diye bir şey, kesinlikle yanlış. akademik eğitim ile sabır arasında fark vardır. polis teşkilatımızın en "cahil" üyesi, yüksek okul mezunu, o da düşük bir oranda, ayrıca da gittikçe azalan bir oranda, dahası, ikiyi ikiye toplayabilenin polis olduğu dönemler çok geride kaldı, herkes birbiriyle yarışıyor polis olmak için (bu yarış hatta, bayanlarda çok daha zor).

    neyse, daha detaya inip doğrudan esas meseleye geleceğim. yani, polisin profesyonelleşmede bir çok dünya ülkesinin çok önünde olduğunu, polisiye bir çok birim ve polisiye eğitim açısından, ayrıca bir çok bölge ülkesinin çok yakın gelecekte en gözde eğitim merkezi olacak olan uluslararası bir üniversite kurmakta olduğundan bahsetmeyeceğim, dediğim gibi, yakından bilmiyorsunuz, takip etmiyorsunuz. bugün, usak'ın temelinde dahi polis teşkilatı vardır ve polis akademisindeki bir çok hoca bir çok düşünce kuruluşunda, üniversitede vs.vs. dersler vermektedir. polis akademisin sayfasına lütfen bir göz atın, sadece elektronik olarak ücretsiz halkın kullanımına açık yazında dahi ne derece kaliteli çalışmalar olduğunu göreceksiniz. eğitim dedik, o yüzden buralara geldik, neyse uzattım kusura bakmayın.

    polisin cop sokmasından bahsediyorduk.
    1-) polisler derviş değildir. aralarında kalması halinde lime lime etlerini ayıracak "anarşist yığınlarına" karşı gül uzatmasını da bilir bilmesine, ancak elingeri alamaz, kolundan koparırlar. internette buna ilişkin bir çok video var, lütfen izleyiniz. yani, polisin kendini savunmaya da hakkı var ve o polisler de insan ve evlerinde bir aileleri var, üstelik icra ettikleri şey, emir-komuta zincirinde, ekmek paralarını kazandıkları bir görev.

    2-) Yani sadece şehit olduklarında insan olarak addedilmemelidirler, unutmamalı ki, bugün askerden daha fazla PKK nın hedefindeki teşkilat, polistir, çünkü gerçek mücadeleyi şehirlerde ve dağda özel harekat birlikleri ile polis gerçekleştirmektedir.

    3-) polisin o cop soktuğu kişiler, güngörende bomba patlatan, fener-gs maçından sonra petrol istasyonu havaya uçurmaya çalışan, metrobüse molotof atan, ankara kumrularda-anafartalarda-vs. canlar alan kişilerdir, KCK üyeleridir, anarşistlerdir.

    4-) perde arkalarındaki organize suçlarına çomak sokan polis teşkilatını karalamak için var gücüyle uğraşan bir takım medya unsurlarının oyunlarına, lütfen gelmeyelim.

    ++

    YanıtlaSil
  2. Dilerim yazdığınız yorumları herkes okuyordur.
    Ben bu yazıyı teşkilatınızın içindeki cevherlerle teselli bulacağım bir ruh haliyle yazmadım. Üzgünüm, pek çok örneğe tanık olmuşken, işini doğru yapan kişiler için kalkıp bu yazıda alkış tutamazdım.
    Benimle aynı ükede yaşıyor ve aynı haberleri seyrediyorsunuz. Siz de “ e böyleleri her meslekte olur, bütüne bakacaksınız” demiyorsunuzdur umarım. Birkaç yıl önce Ankara Demetevler’de arkadaşım bir akşam eve dönerken tacize uğradı, bağırıp korkutacak gücü bulamasaydı tecavüze de uğrayacaktı. Sokağın başındaki polis kulübesindeki memurlar sesi duyunca çıkıp şöyle bir bakmışlar kendilerine doğru koşan arkadaşıma, sonra içeri girmişler. İki ay kadar önce karakolda bir kadını dümdüz ettiler. İki gün önce beş polis bir adamı dövmelere doyamadı. Kaldı ki hiçbir neden bir insanın o şekilde ayıltıp ayıltıp dövülmesini haklı göstermez sanırım. Her şeyin bir adabı vardır, her meslekte.
    Beni bilgilendirdiğiniz için de teşekkürler, ben sizin örneklendirdiğiniz toplumsal olaylara eylemlere değinmedim bile. Çünkü zannettiğinizin aksine bir anarşist değilim. Taşkın gruplar topluma ve devlet malına zarar verirken polise karşı duracak kadar fanatik de değilim. Bugün burası Suriye gibi, Afganistan gibi karmakarışık değilse, bunun da mutlaka polislerce sağlandığının farkındayım. İnsan olduklarının farkında olduğum gibi. Kaldı ki aslında kendimi açıklamak zorunda bile değilim ama sizin zahmetinize değer diye düşünüyorum. Herkesin hakkını teslim etmekten yanayım, gerektiğinde. Burada değil, bu yaşanmış örnekler için değil. Ortada gözle görülebilen bir bozukluk varsa, duygusala bağlayıp, binlerce olumlu örnekle avunamam. Güvenlikten polisten bahsediyoruz. Bunda bir açık kapı bırakılamaz. Ben bir vatandaşım. Onlardan iyi hizmet alacağımdan en ufak bir şüphem olmaması gerekiyor. Başka türlüsü düşünülemez. Bu yüzden gerçekten bu kişiliğe ve mentaliteye sahip insanların polis olması gerekiyor.
    Aranızda polis olmaması gereken insanların var olduğunu inkar etmeyeceğinize inanıyorum. Eğitim insanlığımıza her zaman fayda sağlamıyor ne yazık ki. İsterseniz her birine boy boy diplomalar verin, bazılarınızın ruhunda en ufak bir iyileşme olmuyor demek ki.
    Bir de, bahsettiğiniz kapsamlı ve kaliteli eğitimlere baktım, takdir ettim, çok donanımlı olmalılar hakikaten. Kafama takılan ise şu: başka türlü de müdahale edilebilecek bir olayda bol kepçeden biber gazı kullanan ve sebebini bir türlü anlayamasam da demir copla donatılan polis memurlarımız varsa, aldıkları o incelikli eğitimlerin maksadını merak ediyor insan.
    Polis teşkilatı elbette ki var olsun. Birilerinin buralara göz kulak olması gerektiğine yürekten inanıyorum, ama bir gün -en azından şahsi bir mesele için- polise işimin düşecek olmasından da çekiniyorum.
    Şu durumda, sizce de ters giden birşeyler olmamış mı?
    Teşekkürler katkılarınız için.

    YanıtlaSil

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.