26 Ağustos 2012 Pazar

sinirlenince daha güzel oluyorum

Pisikoz falan değil, bal gibi de mid-20's bunalımına girmişim ben.

İçimdeki zavallı teenage diyor ki hayat güzel, her anını yaşamalıyım, let's seize the day vuhuuu! filan. Gel gelelim the ugly truth der ki, ayağını henüz küvetten gayrı suya sokamadın, balkonda çamaşır asarkenki güneş hariç güneşlenemedin.

Evet, gerçekle hayallerim çakışıyor. Tam da 20'lerimin ortasında. Ne menopoz, ne andropoz, ne ergenlik, böyle dehşetli olmamıştır. Gençliğinin baharında klişesini yapmak zorunda kalıyorum gençliğimin baharında.

Niye? Çünkü O. Bodrum'da, K. Amerika'da, G. Fransa'da, N. Rize'de, S. Alanya'da.

Sabahtan beri Rihanna dinliyorum ya rabbim, ki ben Rihanna dinlemem. Ben öyle şeyler dinlemem genel olarak. Nedense kliplerini de izliyorum; dörti girl'e bağlayacağım az kaldı. Şimdi insanlar tatilde 'karadır kaşların' dinlemiyorlardır herhalde, böyle club dinliyorlardır. Benim de zavallı içim, için için tatildeymiş gibi hissetmeye mi çalışıyor nedir. Pathetic. So pathetic.

Bir tanenize bile yoğurt sürmem, n'aparsanız yapın! Ben bahçeye karpuz yemeye çıkıyorum.


Bunu dinlemeden de bir yere ayrılmak yok.

1 yorum:

  1. bize gelirsen birlikte kesik çayır dinler, balkonda güneşlenir, ayağımızı da soğuk su solu leğene sokarız. bi düşün.

    YanıtlaSil

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.