23 Ağustos 2012 Perşembe

top terapisi

Kötü enerjilerden kurtulalım. Kendi tedavimizi kendimiz olalım. Evrene güzel enerjiler yollayalım, onun bize yaptığı 'nah'ı görmezden gelerek... Bana teşhis koyan okurlarım var, manik depresif psikoz şeklinde. Seviyorum sizi, cidden.

Postumuza geçmeden önce, juju niyetine şarkımızı başlatalım, bir yandan dinleyelim bir yandan okuyalım:



Kötü enerjimi ya da o kötü giden her neyse işte, faydalı şeylere dönüştürmeye çalışarak başlatıyorum rehabilitasyonumu.

El sanatlarına devam ediyorum. Kendimi top örmeye adadım iki gündür.




Görüldüğü üzere toplar işte. Küpe olabilir, kolye olabilir, anahtarlık olabilir vs. diye düşündüm. Aslında bunları örerken de pek bir şey düşünmedim.


Kendileri kristal ve kum boncuklardan müteşekkil.

Bu arada geçenlerde arabayı vurdum, söylemiş miydim? İlk resmi kazam diyemiyorum; ne polis vardı, ne sinirli şoförler, ne de elimde bir tampon. Hafif bir şeydi. Garaja girmeye çalışırken burnumu kurtaramadım, çoat! diye vurdum solumu duvara.


Bu da farklı bir çeşit. Altın rengi metal bir plakayı, pembe-beyaz kristallerle ördüm, kolye oldu. Sonra da küpelerini ekledim.


Ne diyordum? Evet, duvar da düz değil. Böyle tırtıklı bir malzemeden kaplı. Garç! dedi girdi solum ama ben panik mi oldum sinir mi oldum nesinden anlamadım, girdiğim yetmiyormuş gibi bir de geri çıktım, o zaman da başka bir garçlama oldu sanırım. Tüy diktim. Nihayet cesaretim kırılmayı akıl edebildi ve arabayı olduğu gibi bırakıp indim.


Bunları da elimde kalan artık boncuklardan uydurdum. Oldu mu oldu bence. Bunları hediye edeceğim. Bu arada ötekileri de kullanacağımdan değil, zaman içinde insanlara hediye ederim. Sevinirler herhalde.


Arabadan inip yediğim haltı seyrettim doya doya. Çok sinirlendim, önce biraz zırladım, biraz kendime kızdım, derken makul olmaya çalıştım filan. Babamı aradım hemen. Artık ben nasıl bütün mahallenin çocuklarının üzerinden birer kere geçmişim, bütün komşu teyzeleri topal bırakmışım gibi bir tablo çizdiysem ve babam kendini nasıl bir şeye hazırladıysa; geldi, ne var kızım onda, olabilir? dedi. Babama da kızdım. Kendime çok kızmamın ve bu yaptığımı "gerzeklik" addetmemin nedeni şu: Gözümü kabak gibi bir ikindi güneşi ala ala, garajın kapısını kestirmeye çalışıyorum; kıçım o kadar yapışmış ki koltuğa inip de kurtarır mı kurtarmaz mı bakamadığım için kafamdan iyisini düşüneyim iyi olsun diyorum; giriyorum. Bir nevi kumar oynadım.


Bunları biraz daha cool buldum, belki ben kullanırım.



Bir de o sinirle nasıl gözüm karardıysa ben arabanın solu komple gitmiş gibi görüyorum, tampon, kaput komple karışık... Neyse ki kaportacı abimiz ne kadar uğraşmış olsam da arabaya bir şey yapamadığımı, iki pasta cilayla cillop gibi teslim edeceğini söylemiş.


2 yorum:

  1. itiraf : o psikozcu bendim : zennure .

    ablamla abim lithium aliyo , geciyomus.

    anonim ;)

    YanıtlaSil
  2. demek aileden tecrübelisin, bundan kelli her teşhisini ölümüne ciddiye alıcam.

    YanıtlaSil

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.