5 Ağustos 2012 Pazar

terliksiden hallice

Ne anlamı var? Gerçekten...
İnsanlığımızı sorgulamak diye son derece etkisini yitirmiş bir söylemle başlıklandırabiliriz bu yazıyı. Böylece siz de bu satırı okuduktan sonra pencereyi kapatırsınız. Amaan. Karamsar, ciddi, sıkıcı bir atmosferin eşiğinde olduğunuzu hisseder, belki popüler yayınlarıma bakarsınız, belki başka, neşeli bir bloga gidersiniz.

Haklısınızdır. İnsan kendiyle yüzleşmeyi de, ülkenin dertlerini düşünmeyi de, insanlığı sorgulamayı da sevmez. Milyar milyonlarca komiklik, mikilik varken hayatta ve internette...

Bu koskoca dünyada, aynı yollardan dünyaya getirilmiş milyarlarca insan varken, sapına kadar eşit doğmuş olmamıza rağmen, milyarlarcası aç, milyarlarcası işsiz, milyarlarcası kanser, milyarlarcası kalpsiz, milyarlarcası zengin ve milyarlarcası da şerefsizken, benim bu ceketin altına hangi pantolonu giyeceğime dakikalardır kafa patlatmamın ne anlamı var?

Ya da başka bir kadının dünyanın bir yerinde, sırf kemerin rengi tutmadı diye dükkan dükkan gezmesinin,  bulamayınca kahrolmasının, günlerce alternatif düşünmesinin ne anlamı var?

Bu sezon beklenen şampiyonluğa ramak kala, taraftarın göt üstü oturmasına sebep olan o kaçan gol... Girse ne anlamı var?

Ee hep bunları düşünecek olursak o zaman hep mutsuz mutsuz oturalım, kimse hayatını yaşamasın, bir şeyden zevk almasın mı? diye düşünecek zihinlere selam olsun. Aklınızı öpeyim, yine totonuzdan anladınız. Geçiyorum hep'i, yavrum siz bir kere bile düşünmediniz ki. Bu neyin tafrası?

Oturup düşününce de, dünyada hiçbir şeyin iyiye gitmediğine kanaat getiriyor, üzüm üzüm üzülüyorsunuz. Yahu ne beyhude bir üzüntü. Ne beyhude bir farkındalıktır bu...

Dünya zaten iyiye gitmeyecek ki; hem iyiye gitmesin ki sonu gelsin. Zaten kural bu değil mi? Harika giden, tıkır tıkır işleyen bir şeyin sonu gelir mi hiç? Her güzel şeyin sonu geliyorsa, dünya da gün geçtikçe dibe gitmeli zaten, nesine şaşıyorsunuz?

Başka şeyleri fark etsek ya haybeden, halihazırda boka sarmış şeylere kuru kuru vah edeceğimize? Doğayı kurtarabiliriz mesela, neresinden dönülse kardır belki. İnsanları kurtarabiliriz. Çok hasta insanlar var. İlik verebiliriz. Kan verebiliriz. Bağış yapabiliriz. İyi düşünebiliriz. İyilik isteyebiliriz. İyi anne-baba olabiliriz. İyi çocuk yetiştirebiliriz. Onurlu yaşamayı üstün tutabiliriz. Bir şeye inanabiliriz. Bir dava güdebiliriz. Hiçbir şey yapmasak da destek olabiliriz. Dinleyebiliriz.

Belki çok çok eskiden olabilir, insan mahlukatın en şereflisidir filan. Yok. Biz insanlar, çok adi bir türüz. Kompleks görünümümüze rağmen, temel işlevleri yemek içmek sıçmak ve uyumak olan en basit organizmayız.


4 yorum:

  1. evet birşeyler yapabiliriz. mesela:

    "Dünyada her SAAT başı 1.000 bebek ölüyor, bunun 300ü AÇLIKtan. 90 TL ile 1 BEBEĞİ 100 GÜN besleyebiliriz."

    https://www.yyd.org.tr/

    YanıtlaSil
  2. ülke için de bir şeyler yapılabilir belki.

    http://www.tema.org.tr/Sayfalar/BizeKatilin/BagisYapin.html

    içinizden ne gelirse...

    YanıtlaSil
  3. Bir anlamı olmalı mı? Bir 'anlam' aramak yerine mesela sadece ve sadece en ilkel güdülerimizle hareket etmemizin doğal sonucu olamaz mı bu 'ne anlamı var?' diye sorduğun davranışların... Zaten yaptığımız şeylere anlam katan bizsek sana ne kemerini değiştirmek için tükkan tükkan gezen kadından...Bunlara 'ne anlamı var' diye sormak, insanları bir takım konularda daha etkin aktvist yapmaya yönlendirmek, o yaptığının yanlış yada gereksiz yada yaptıklarına 'ne anlamı var?' sorusunu sormak da bi çözüm getirmiyor, ters tepki yaratıp kaçırıyor bir de üstüne üstlük. o yüzden hepimiz bir şekilde kendimizle ilgili olan dertlerimize takılıp hayatımızın belli bir dönemini geçiriyoruz. Kemer bakan kadını çok da yadırgamamak gerektiği kanaatindeyim. Hatta o kemerli kadını biz yarattık diyebilirim. saygılar madam.

    YanıtlaSil
  4. İnsan gibi, komplike olduğunu zanneden ve kibirli bir varlığın ömrünün büyük çoğunluğunda "ilkel güdülerinin" esiri olması ne kadar doğrudur bilemedim. Aynadaki görüntümden bir anlığına memnun olmak uğruna olmamalı tüm çaba, gaile, vs. Bazen ciddi şeylere de vakit ayrılmalı, en azından sadece kafanın içinde; kanaatimce. 'Ters tepki yaratıp kaçırıyor' yargısında hem fikiriz; ben de, düşünmeye başladığımızda olayı başka tarafımızdan algıladığımız için bunun da bir işe yaramadığını belirtmiştim. Neticede halen sığ ve düşünmeye üşengeç yaratıklar olduğumuz düşüncesindeyim. Teşekkürler mösyö.

    YanıtlaSil

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.