1 Mart 2012 Perşembe

ben anneme taşınıyorum Hulusi!

Bizim apartman kapısının camında karpuz gibi delik var. O delikten apartmana hem hava hem de kedi giriyor.

Bizim Hulusi ile olan ilişkimiz iki üç hafta önce başladı.

Benim dairem yukarıda, merdivenlerin sonundaki daire. Benden sonra çatıya kör bir merdiven uzanıyor ve bittiği yerde kapı duvar. Daha ötesi yok.Duvarın dibinde eski kırık boş saksılar yığılmış, taşındığımdan beri öylece duruyorlar.

İş dönüşü apartmana girip adımlarımla teker teker merdivenleri döverken, her adımımda ikişer üçer basamak yukarı kaçan ve sonunda da çatıya çıkıp son basamakta mahsur kalan Hulusi'yi görünce ilk önce kafayı oynattım. Loş ışıkta gri gri gözleriyle gelsene lan, sıkıysa gelsene! der gibiydi. Her kediye pek bayılmam ben öyle. Yavru olacak, bol tüylü olacak filan, şartlarım var.
Hulusi sarı, paspas gibi bir şey. Kilosuyla olmasa da küstahlığıyla tam bir Garfield. 
Benden yana bir tehdit olmadığını anladı. Salak salak bakıştık. Ayrıldık.

Sabahleyin kapıyı açtığımda pıtır pıtır aşağı kaçtı. Bu seferde ben indikçe o aşağı kaçıyor, ine ine bodruma kadar indi sanırım. Anladık ki apartmanda geceliyor.
Kapıda karşılaşmalarımız o hafta iki üç kere daha yaşandı. Ve gördük ki Hulusi postu serdi.

Geçen hafta pek acıklı bir an yaşadık. Sabah kapıyı açtığımda, akşamdan çıkardığım çöpümü sarı pençeleriyle didiklerken yakaladım Hulusi'yi. Uçarcasına kaçtı gitti aşağıya, çok utandı zahir. Demek ki karnı aç.

Hulusi'yi beslersem apartmandaki cadaloz kadın beni topa tutar. Çenesiyle.

Gözlemlerime göre Hulusi geceyi saksıların arkasında geçiriyor. Sabah da ev haliyle kimselere görünmemek için benim önümden fırlayıp bodruma iniyor. Yoğurt kabında ekmekle süt ıslatıp merdivenin sonundaki saksıların arkasına sakladım. Baktım adam götürüyor. Ertesi akşam da Hulusi'ye kalmış yemek ve su takviyesi yaptım. Bu sabah kontrol ettim. Dibini sıyırmış kerata!

Geçenlerde hava pek bozuktu. O delikten giren rüzgar girişteki bütün broşür fatura vb zırvayı birbirine katmıştı. Birisi -bence gene o çalçene cadaloz- koca bir gazete tomarıyla camın deliğini tıkamış. Gittim açtım tabi. Hulusi giremeyebilir veya girdiyse çıkamayabilir. Bütün gece özgürlüğü elinden alınmış mahsur kedi viyaklaması mı dinleyelim, veya ellerimle hazırladığım yemekleri bozulsun mu...

Valla kendisine öyle ay ben seni yerimvari bir sevgi beslemiyorum, ya renginden ya ebatlarından olsa gerek. Fakat seviyeli beraberliğimiz şimdilik sürüyor. Gün aşırı geliyor sanırım apartmana. Ne o bana ümit veriyor ne de ben ona. Zira ben taşınabilirim, aynı şekilde o da beni başka apartmanlarda başka komşularla aldatıyor olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.