6 Mart 2012 Salı

'mabet'te 90 dakika

Maça gittim ben aloooo!
Büssürü marş biliyorum ve sataşma manileri de tabi.
Aylardır cebren ve hileyle tuttuğum takımı değiştirmeme yönelik baskılara göğüs gerdim gerdim, sonunda gaflet ve delalet içinde kendimi Saraçoğlu'nun kapısında buldum.
Galatasaraylıyım ben şahsen, bağlıyımdır takımıma fakat kuru kalabalıktanımdır. Say desen sayamam kadroyu. Onlardan işte.
Olsun.
Holigan ruhlu değilim neticede, ölürüm de gitmem! demiyorum öyle bazı küt kafalılar gibi. Gittik. Senelerdir ne güreşmeye ne atışmaya doyamadığımız sahaya tepeden baktım.
Yahu, maç başlar başlamaz arkadaki kadro otomatik olarak küfretmeye başladı. Her şeye ama her şeye, çalan düdük, çalım, pozisyon hadi anlarım da, duran toplara filan da küfredince arkadaşlar hıııı dedim. Psikolojik onlarınki. Sanıyorum maçlarda ortalığı birbirine katan geri zekalılar da bu tipler. Adamlar haybeden mesai yaptılar. Millet rahatlamaya gider, bunlar gerim gerim gerildiler. Dönüp ağızlarının ortasına çaat diye kürekle çarpasım geldi.
Maç sadece ve sadece Fenerbahçe-Gençlerbirliği arasında geçse de, Galatasaray'a da sataştılar tabi, demek epey ciddiye alıyorlar. Öf, çok bozuldum.
Haftaya derbi varmış sanırım, o güne kadar şimdiden gaz çıkarıyorlar. 
Böyle gençleri sahalarda görmek isteriz.
Maç öncesi spekülasyonlara girmeyeceğim zaten, ortalık toz duman.

notlar:
-Bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe'nin 11'ini sayabiliyorum. Pek çoğu bunu "utanç" meselesi olarak algılasa da, renkli kişiliğim ben deyip geçelim.
-Stoch ikinci dakikada dehşet'ül azam bir gol attı. Hani derbide de öyle bir şey olursa, ben Hürrem filan izlerim.
-Alex'in kıçı güzel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.