12 Ocak 2012 Perşembe

haddini bildirdim hadsizin

Bak tatlım, seninle bir anlaşma yapalım. 


Çünkü anladım ki bu böyle olmayacak. Canım burnumda geziyorum uzun zamandır. Kendimi boş yakaladığım her an bastırıyorum afakanları kendi ellerimle. Hayat? Alo? Evet, sana diyorum.
Bak, benim durumum gayet açık ve net. Ben senden öyle aman aman bir şeyler, hanlar hamamlar altın kurnalar istemiyorum, sahiden istemiyorum ya. Maddiyatla ölçme zaten benle olan ilişkini. Ben var ya çalışmaya, kendim uğraşmaya hazırım. Böyle amele ruhu tebaanda kaç kişide bulabilirsin ki; beni değerlendirmelisin. Yani hazır pişmiş işler, aşlar, aşklar istediğim yok. -Zaten bana bonkör davranmayacağını ortaokuldan liseden itibaren gördük- Neyse. Buraya kadar tamam?
Tatlım, benimle olan ilişkinde bana biraz daha hassas davranmalısın, bazen öyle kütleşiyorsun ki, hani yaşattığın güzel anlarımız olmasa başlayacağım yedi ceddinden... Rica ediyorum ya, benim istediğim sadece küçük mutluluklar. 


Bana bir kaşık maya vermeni istiyorum senden. Bir kaşık. Sonra ben kendi ekmeğimi kendim yaparım. Bana inanman lazım artık.
Ben yolumu bulacağım, hiç sana musallat olmadan (hatta yeni yılda, doğum günümde filan da çok bir şey dilemeyeyim hadi masraflı olacaksam) akıp gideceğim o yolda ama sen bana bir sapak göster.Yetecek.
İyi niyetliyim. Birilerini kazıklamak, veya senin canına okumak gibi bir amacım yok. Dürüstüm, güzel bir hayat için çalışmaya da hazırım. 
Bak sahiden bu yaptığın iş değil. 
İyi mi oluyor yani ben böyle atp atp enerji saçarken*, bunca verimli, bunca iştahlıyken, oturtuyorsun beni bir sandalyeye, iş diye veriyorsun angaryaları. Böyle altın çağımdayken ben, beni bunalımlara itersen bu filmin devamı nasıl olcek? Öğretmiyorsun bana. 
"Hayat adama neler öğretir". Neler öğretir?? Tamam peki, sen öğretme. Öğreneceğim yeri, öğretecek adamı göster madem. Ben giderim.


Ya da, sen şimdiye kadar bana bir sürü yol gösterdin; hatta belki şu an elimdekiler bana verdiğin tüyolar hep de ben anlamıyorum. Öyleyse, demek ki ben biraz geri zekalıyım, öyle imayla, ironiyle, edebiyatla anlamıyorum demek ki. N'olur sanki çat diye gösteriversen o işareti bana, ben de "haaaa..." desem, anlasam.
Ağrıtmasan karnımı...
Gerçekten yardımına ihtiyacım olmasa sana bunları söylemezdim. İyi tanıyorsun beni biliyorum. Tez canlıyım ama sabırlı olabildiğimi de bilirsin o halde. Peki yeterince beklemedim mi?


Sen bana bir işaret çak, olur mu? Doğru zamanı, doğru yeri göster, hadi de. Ben harekete geçeceğim, söz. Benim artık yürümem gerekiyor zira. Hatta koşmam... Ayrıca beni ve azmimi ziyan edersen kötü bozuşacağız.
Cevabını en kısa sürede bekliyorum.




*atp atp enerji saçmak Onur'un demesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumu olan insanlara bayılırız biz.